Before Sunrise'ın devamı olarak çekilen ''Before Sunset'' 2004 yılında yapılmış, IMDb puanı 8 olan 1 saat 20 dakikalık film, yine aynı çiftimizin yarım bıraktıkları ve buluşmak için söz verdikleri 16 Aralık gününü ve sonrasını, karakterlerimizin ilerlemiş olan yaşlarını ele almış. Konu itibariyle böyle olan filmimizin şahsi yorumumu alta yapacağım.
Yine çekimler fevkalade sakinlikte, mekan ve zaman güzel hazırlanmış, oyuncular repliklerine -daha doğrusu tiratlarına- harikulade bürünmüş durumda. Keza ilk filmimizde olduğu gibi belirli konular üzerine sınırlı vakitlerde alabildiğine fikir fırtınası yapılmış, her konuya parmak basıp gelecek konu için zemin hazırlamışlardır, ki bu hudutlu zamanları için mükemmel bir yatırım olmuş.
Başkarakterlerimizden Jesse evlenmiş, Celine yeni bir ilişkiye başlamış. Burada izleyicileri olağan şekilde üzebilecek durum olsa da gerçekçi bir tutum sergileyen senaristlere ayrıca şükranlarımı iletmek istiyorum. Ne de olsa ancak dokuz sene sonra buluşuyorlar ve bu sırada kimse hayatını duraklatıp beklememiş, köprünün altından akan sular bu zamanı doğurmuş. Fakat 16 Aralık gününe sözleşen çiftimiz de gelmeyen taraf Celine olmuş;Jesse buluşmaya tam altı ay sonra gelmiş, geç gelebilme korkusuyla notlar dahi bırakmış Celine için. Fakat aldığı karşılıktan hoşnut olamayan erkeğimiz hüzün içinde oradan ayrılmasını normal karşılıyorum.
Tekrar bir araya geldikleri vakit değişen zaman, düşünce ve fiziksel özelliklerini filmde bendeniz dahi hissettim. Aşırı muhtemel olacak şeyleri güzel işlemişler ve gerçeklik durumunu beyhude anlatmamışlar. Evlenen ve çocuk sahibi olan Jesse'miz belki de boş yere beklemeyip karşılığını alsaydı ikinci buluşmada bu kadar dertli, üzgün olmazdı. Celine'in hala aynı olup hayatındaki pişmanlığı pek de olmaması, beriki yandan Jesse'nin ''keşke evlenmeseydim,'' der gibi tavırları fakat ikisinin de hiçbir şey söyleyememeleri hatta doğru düzgün öpüşememeleri bile ilişkiyi ciddi derecede sarsmış maalesef.