Netflix’in merakla beklenen dizisi Space Force, nihayet dün izlenime sunuldu. Dizinin yapımcılarında The Office’ın yaratıcıları Steve Carell ve Greg Daniels bulunuyor ve oyuncularında ise yine Steve Carrel, Noah Emmerich, Lisa Kudrow ve Jon Malkovich’i görüyoruz. Dizi toplam 10 bölümden oluşuyor ve bölümler ortalama 35 dakika.
Başarılı bir pilot olan General Mark R. Naird, Kuvvet Komutanlığı’na terfi almasıyla birlikte Hava Kuvvetleri’ne atanmasını beklerken işler biraz ters gidiyor ve beklemediği bir olayla karşılaşıyor. ABD’nin yeni kurduğu bir birim olan Space Force’a atanan Mark, şaşkınlığa uğruyor. Başta biraz hayal kırıklığı yaşayıp bu işi istemese de Space Force biriminin kurucularından olacağı için güzel şeyler umut ediyor ve işini en iyi şekilde yapmak için çalışmalara başlıyor. Karısı ve kızıyla birlikte yaşadığı şehir Washington’dan Colorado’ya taşınıyorlar ve böylece Space Force macerası başlamış oluyor.
General Mark, işini yapmakta çeşitli sıkıntılar yaşarken, bir yandan da babalık görevini yapıp ailesiyle ilgilenmeye çalışıyor. Uzayla ilgili sürekli beklenmedik gelişmeler yaşayınca Beyaz Saray olaya dahil oluyor ve Mark zorlu bir durumda kalıyor. Çok ciddi ve önemli kararlar vermek zorunda kalan Mark, ne yapacağını bilmiyor ve ortaya eğlenceli sahneler çıkıyor.
Dizinin hikayesi aslında gerçek bir olaydan geliyor. Geçtiğimiz yıl bir basın toplantısı düzenleyen ABD başkanı Donald Trump, Uzay Kuvvet Komutanlığı kurduklarını ve bununla ABD’yi uzaydan gelecek saldırılara karşı koruyacakları ile ilgili bir açıklamada bulunmuş. Dört yıldızlı bir general tarafından yönetileceğini, kendi özel flamasının bile hazırlanacağını açıklayan Trump’ın konuşması üzerine Netflix bu konuyu bir dizide içerik olarak kullanmayı uygun bulmuş ve böylelikle Space Force dizisine konu olmuş.
Diziyi dört gözle bekliyordum ve Netflix’e geldiği gibi ayağının tozuyla izledim. Daha ilk bölümden sardı beni. Çok eğlenceli ve komik. Bilim kurgudan ziyade komedi ağırlıklı, bolca güldüren diyaloglar bulunuyor. Gayet yerinde politik göndermeleriyle birlikte güncellikten bir şey kaybetmeyen Space Force, uzay savaşları konusunda da dikkat çekiyor. Ayrıca Space Force’ta Steve Carrel’ın efsane dizisi The Office’ten esintilerin ve ince dokunuşların olmasıyla da gönlümde yer etmedi değil...
Uzay temasında geçen bir dizi olmasına karşın dizide çok fazla bilim kurgu yoğunluğu yok. Hatta bilim kurgu kısmına giren sahnelerde de baya saçmalamışlar yani absürtlük hakim, e tabii ki komedi dizisi, mükemmel bir bilim kurgu beklemiyorduk😊
Açıkçası Lisa Kudrow’a bu kadar az ve bu kadar saçma bi rol verilmesi beni biraz üzdü. Onu daha çok görmek isterdim en azından ara ara gözüküp eşini destekleyen bir rolde, hapishanede değil. Hapishane rolü ona yakışmamış... Ayrıca neden hapse girdiği açıklanmadı, o kadar yıl hapis cezası alacak kadar ne yaptığını merak ettim.
Mark’ın herkes tarafından garipsenmesi, hareketleri, söyledikleri, diğerlerinin ona tepkisi The Office’deki Michael Scott karakterinin devamı gibiydi. Ayrıca Dr. Adrian Mallory, bayık bayık bakmasıyla, yavaş bir şekilde ve hep aynı tonda konuşmasıyla, giyimiyle ve fiziğiyle The Office dizisindeki Toby’e çok benzettim ben. Mark’ın kızının adının Erin olması, karakterler arasında Angela ve Kelly isminde kişiler olması, geçtiği şehrin Colorado ve restoranda tuna yemeği yemeleri... The Office’ten çok şey var bu dizide, o yüzden ayrı bir sevdim...
Çok hoş, çerezlik tadında tatlı bir dizi olmuş bana göre. Uzay temasında bir komedi işlendiği için diğer türlerden biraz farklı. Eğlendiriyor, mesajlar içeriyor, önemli göndermeler yapıyor, güldürüyor, kadrosu mükemmel... E bir diziden de başka ne istenir ki? Siz de bu uzay komedisinde Steve Carell ile maceralara atılmak isterseniz hemen izleyin derim😉