Navigasyon
Yazarların Garip Takıntıları
Sponsor
Onaylı Üye
82Konu
209Mesaj



Victoria devrinin en iyi romancısı olarak kabul edilen Charles Dickens birçok takıntıya sahip olan yazarlardandı. Takıntılarından biri boş zamanlarını kimsesizler morgunda geçirmekti. Yazar, morgda vakit geçirmenin ona ilham verdiğini düşünüyordu. Dickens’ın bir diğer takıntısı ise yatağının yönünü her daim kuzey kutbuna doğru çevirmesiydi. Eğer yatağı bu yönde değilse asla uyuyamıyordu. Sağlam bir hayvan sever olan yazarın evi, Ali Baba’nın çiftliğini aratmayan cinstendi. Evinde iki kuzgun, yedi köpek, bir kedi, bir kanarya ve bir midilliyle birlikte yaşıyordu. Dickens, “grip” adını verdiği kuzgununa öyle düşkündü ki öldüğünde onu gömmemiş, dondurup çerçeve ettirerek duvarına asmıştı. Yazarın bir diğer takıntısı ise eserlerini yazmaya, her daim yeni elbiseler giyip yakasına bir çiçek taktıktan sonra başlamasıydı. Bununla da kalmayıp romanını bitirmeden evden çıkmamak için ayakkabılarını ve çalışma odasının anahtarını da hizmetçisine verirmiş.
~Victor Hugo
En büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri olarak kabul edilen Victor Hugo’nun ciddi düzeyde “Beğenilme” takıntısı vardı. “Sefiller”, “Notre dame’ın kamburu” gibi önemli ve başyapıt olan eserlerin yazarı Victor Hugo’nun bu takıntısı öyle ciddi boyutlara ulaşmıştır ki yaşlanmayı geciktirmek için türlü bakımlar yapardı. Vücudunu diri tutmak için her sabah buzlu suyla yıkanma ve sesinin güzel çıkması için çiğ yumurta içme gibi alışkanlıkları vardı. Yazar, kötü görünmekten korkar; her zaman şık giyinir, her gün ama her gün berbere gidip saçını düzelttirir, dakikalarca aynada kendini izlerdi.
Genelde ünlü ressamların ve seri katillerin geçmişte yaşamış olduğu travmalar yüzünden garip takıntıları olduğunu düşünmüştüm. Yazarlarında garip takıntıları olabileceği hiç aklıma gelmemişti ta ki araştırana kadar. Okuyunca sizin de benim kadar şaşıracağınıza eminin

hashasin ve 4 diğer kişi beğendi
Onaylı Üye
102Konu
532Mesaj



(02.03.2020, Saat: 00:16)FeyzanurNalbant Adlı Kullanıcıdan Alıntı: ~Charles DickensDickens'ın ilginç biri olduğunu düşünüyordum ama bu kadarïnı tahmin etmemiştim. Ürpertici
Victoria devrinin en iyi romancısı olarak kabul edilen Charles Dickens birçok takıntıya sahip olan yazarlardandı. Takıntılarından biri boş zamanlarını kimsesizler morgunda geçirmekti. Yazar, morgda vakit geçirmenin ona ilham verdiğini düşünüyordu. Dickens’ın bir diğer takıntısı ise yatağının yönünü her daim kuzey kutbuna doğru çevirmesiydi. Eğer yatağı bu yönde değilse asla uyuyamıyordu. Sağlam bir hayvan sever olan yazarın evi, Ali Baba’nın çiftliğini aratmayan cinstendi. Evinde iki kuzgun, yedi köpek, bir kedi, bir kanarya ve bir midilliyle birlikte yaşıyordu. Dickens, “grip” adını verdiği kuzgununa öyle düşkündü ki öldüğünde onu gömmemiş, dondurup çerçeve ettirerek duvarına asmıştı. Yazarın bir diğer takıntısı ise eserlerini yazmaya, her daim yeni elbiseler giyip yakasına bir çiçek taktıktan sonra başlamasıydı. Bununla da kalmayıp romanını bitirmeden evden çıkmamak için ayakkabılarını ve çalışma odasının anahtarını da hizmetçisine verirmiş.
~Victor Hugo
En büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri olarak kabul edilen Victor Hugo’nun ciddi düzeyde “Beğenilme” takıntısı vardı. “Sefiller”, “Notre dame’ın kamburu” gibi önemli ve başyapıt olan eserlerin yazarı Victor Hugo’nun bu takıntısı öyle ciddi boyutlara ulaşmıştır ki yaşlanmayı geciktirmek için türlü bakımlar yapardı. Vücudunu diri tutmak için her sabah buzlu suyla yıkanma ve sesinin güzel çıkması için çiğ yumurta içme gibi alışkanlıkları vardı. Yazar, kötü görünmekten korkar; her zaman şık giyinir, her gün ama her gün berbere gidip saçını düzelttirir, dakikalarca aynada kendini izlerdi.
Genelde ünlü ressamların ve seri katillerin geçmişte yaşamış olduğu travmalar yüzünden garip takıntıları olduğunu düşünmüştüm. Yazarlarında garip takıntıları olabileceği hiç aklıma gelmemişti ta ki araştırana kadar. Okuyunca sizin de benim kadar şaşıracağınıza eminin

hashasin ve 2 diğer kişi beğendi
Onaylı Üye
82Konu
209Mesaj




hashasin ve 3 diğer kişi beğendi
Onaylı Üye
82Konu
209Mesaj



Vadideki Zambak, Goriot Baba ve daha pek çok önemli eserin yaratıcısı Honoré de Balzac’ın yazabilmesi için yanında mutlaka bir mum bulunmalıymış. Ayrıca aşırı kahve tüketmesiyle de ünlü olan Balzac; yazarken başına yün bir şal sararak ayaklarını suya sokar, belirlediği kelime sayısını doldurmadan asla masasından kalkmazmış.
~Edgar Wallace
Bir çok dedektif romanı yazan Edgar Wallace'ın kitaplarının çoğu filmlere konu olmuştur. Wallace'ın en ilginç alışkanlığı yazmadan önce işçi tulumu giymesi. Çoğunlukla geceleri yazan yazar, işçi tulumu giydikten sonra, yazarken hava akımının olmadığı cam paravanlarla örtülü bir salondaki büyük masasının başına geçip bol bol şekerli çay tüketen yazar, diktafon kullandığı için dakikada 60 kelime yazabilmesiyle de ünlü.
hashasin ve 2 diğer kişi beğendi
Onaylı Üye
5Konu
72Mesaj




admin beğendi
Sponsor

Bu forumda yeni yazılan yorumların görünür olması için bir yönetici tarafından onaylanması gerekiyor.
Sponsor

İçerik sağlayıcı paylaşım sitelerinden biri olan dedirten.com Adresimizde T.C.K 20.ci Madde ve 5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesinin (2).ci fıkrasına göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Dedirten.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetler forum@dedirten.com adresinden iletişime geçilmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 2 (İki) hafta içerisinde dedirten.com yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve dönüş yapacaktır.

Bağlantılar
Popüler
Dedirten 2016-2021